ÇOCUKLARIMIZA İYİ BİR MİRAS BIRAKMAK
Çocuklarına kim bir iyi miras bırakmak istemez ki? Burada maddi anlamda bir mirastan bahsetmeyeceğim. Çocuğunuza bırakacağınız mutluluk mirasından söz etmeye çalışacağım.
Biz erişkinler çoğunlukla çocukluğumuzda yaşadıklarımız ile hayatımıza devam ederiz. Bu yaşantılar bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde olabilir. Çocukluğumuz mutlu, güvenli ve örselenmemiş bir şekilde geçmişse, erişkin hayatta da mutlu ve sağlıklı bir hayat bizi beklemektedir. Çocuklukta bu şartları sağlayacak olanlar, öncelikle anne-babalar, bakıcılar ve öğretmenlerdir.
Çocukluk çağındaki travmalar yani kötü yaşantılar bir fidana atılmış çentikler gibidir, Fidan ağaca dönüştüğünde o çentiklerin üzeri kat kat kapanır, çentikleri de görmek mümkün olmaz. Ancak çentiklerin görünmemesi onların yok olduğu anlamına gelmez. Onlar ağaçta yaşamaya devam ederler. Çentiklerin erişkin hayattaki karşılığı mutsuzluk, huzursuzluk ve davranış problemleridir. Bunları nedenini araştırdığımızda çoğunlukla bir cevap bulamayız. Çünkü üzeri kat kat örtülmüştür, kabuk bağlamıştır. Ama bir taraftan da kötü yaşantıların izleri benliğin derinliklerinde yaşamaya devam etmektedir. Zaman zaman da günlük yaşamda kendisini hissettirmektedir.
Anne, baba ve eğitimciler olarak görevimiz fidan gibi, çocuklarımızı zedelenmeden, örselemeden ağaç olmasını sağlamaktır. İzleri tamamen yok etmek oldukça güçtür, hatta imkansızdır. Oysa ki bu izlerin hiç oluşmamasını sağlamak daha kolay ve sağlıklıdır. İşte çocuklarımıza bırakılabileceğimiz en güzel ve en büyük miras budur.
Psikiyatrist Dr.Necati Çobanoğlu