BAKIŞLAR
BAKIŞLAR
Gözler iç dünyamızın dışarıya açılan pencereleridir. Ruhsal durumumuzu, duygularımızı, düşüncelerimizi bakışlarımızdan daha iyi hiçbir şey anlatamaz. Dilimizin söyleyemediklerini bir bakışla ifade ederler.
Neşeli olduğumuzda gözlerimizin içi güler. Hep çevremize bakarız, herkesin bize bakmasını isteriz. Gözlerimizle içimizdeki enerjiyi paylaşmak isteriz. Neşemiz olmadığında bakışlarımız donuklaşır, dalar gideriz. Çevremizle ilişki kurmak istemeyiz, uzaklara bakarız. Gözlerimizi kimsenin görmesini istemeyiz. Hep gözlerimizi kaçırırız. İçimizdeki kederi kimsenin okumasını istemeyiz.
Sevgiyle dolu bir bakış ise karşıdakini sarıp sarmalar. Seven gözler birbirinden ayrılmaz. Birbirlerinin içlerinde kaybolup gitmek içindir bakışlar. Hele aşık insanın bakışları, sanki her yerde sevgilisini görüyomuşcasına parıldar. Aşk ışıltısıdır gözbebeklerini parlatan… Bakışlarıyla anlaşır, bakışlarıyla sevişir sevgililer..
Kin ve nefret dolu bir bakış karşındakinin yüreğini delip geçer. Öylesine bir bakış ki, en ağır hakaretten daha ağır gelir. Bir kurşun gibi yok etmeye yöneliktir bakış.
Birbirimizin gözlerinin içine ne kadar az bakıyoruz. Söylediklerimizi gözlerimizin yalanlayacağından korkup gözlerimizi kaçırıyoruz aslında… Dil yalan söylese de bakışlar bunu onaylamaz. Birbirimizin gözlerinin içine bakmamamız aynı zamanda birbirimizi önemsemediğimiz anlamına gelir. İletişim kopukluğun en önemli göstergesidir. Bazen hiçbir şey söylemeden bile bir bakışla çok şey anlatırız. Birbirini çok iyi tanıyan ve anlayan insanlar hiç konuşmadan bile bakışlarıyla çok iyi anlaşabilirler.
“Gözler kalbin aynasıdır. Yalan nedir bilmez onlar”.
Psikiyatrist Dr. Necati Çobanoğlu