CİNSEL DÜRTÜ BOZUKLUĞU
CİNSEL DÜRTÜ BOZUKLUĞU
Cinsel yetersizliklerle ilgili sorunlar günlük hayatın ve psikiyatrinin sıklıkla gündeminde olmasına rağmen, bireysel ve toplumsal olarak zararlı sonuçlara yol açan cinsel dürtü bozukluğu(seks bağımlılığı) fazlaca üzerinde durulan bir konu değildir. Ben bu yazımda sizleri bu konuda bilgilendirmeye çalışacağım.
Cinsellik, birçok canlıda olduğu gibi, insanlar için de doğal bir gereksinimdir. Kuvvetli bir dürtüdür. Cinsel davranışların ifade edilmesi ve eyleme dökülmesi, psikolojik, sosyal ve biyolojik faktörlerin karşılıklı etkileşimleri sonucu gerçekleşir. İnsan doğası cinsel arzularını, bastırmayı, eylemlerini ertelemeyi, içinde bulunduğu toplumun kuralları ve sosyal statüleri doğrultusunda, kendilerine aktarılan öğretiler ile başarabilir. Kendisi için uygun zamanda, uygun ortamlarda, uygun bulduğu ve uyumu sağlayabileceği partnerle cinsel ilişki eylemini gerçekleştirir. Bu ilişkiden haz elde eder. Cinsel istek ve cinsel ilişkiye girme sıklığı kişiden kişiye değişir. Önemli olan cinsel ilişkinin sıklığı değil, kalitesidir. Beklenen hazzı elde edebilmektir. Çiftler arasındaki cinsel istek düzeyi farklı olduğunda, ilişki sıklığı ile ilgili beklentiler de farklı olacaktır. Biri diğerine göre daha istekli olduğunda, isteği görece daha az olan taraf diğerini sekse düşkün olarak algılayabilir. Çiftler zamanla birbirleriyle uyumu yakalayıp bu sorunu çözebilirler. Sekse meraklı olmak, daha çok seks yapmayı istemek seks bağımlılığı mıdır?
1990’ların başında Ünlü aktör Michael Douglas’ın seks bağımlısı olduğunu açıklamasının ardından, birçok ünlünün peş peşe gelen itirafları ve tedavi girişimleriyle magazin gündeminde sıkça anılan “seks bağımlılığı” , artık populer kültürün bir fenomeni değil, Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından kabul edilen ruhsal bir bozukluktur. Seks bağımlılığı, bu sorunu yaşayan bazı kişiler tarafından bir tabu, bir utanç kaynağı olarak konuşmaktan paylaşmaktan çekindiği bir konu iken, bazılarının da yaşamlarında gurur kaynağı, övünme nedeni olarak gördükleri çok özel bir durum…
Basit bir tanımla kişinin aklının sürekli cinsellikte olması, cinselliği çağrıştıran şeylerle meşgul olması ve cinsel uyaranları düşünmeden duramaması, tek eşli kalamaması, partnerinin kim olduğuna bakmadan sık sık, rastgele ve güvensiz cinsel ilişkiler kurmasıdır. Seks bağımlılığı, başkalarına karşı olumsuz sonuçları olduğunun kişi tarafından bilinmesine rağmen, ısrar eden ve sürekli devam eden cinsel davranışların varlığıdır. Seks bağımlısı, potansiyel sağlık sorunlarına, ekonomik sorunlara, ailesel sorunlara ve hatta tutuklanmaya kadar varabilecek yasal sorunlara rağmen kompulsif(zorlantılı) bir şekilde cinsel davranışlara devam edebilen kişidir. Yani kişi, bu ilişkilerden ve sonuçlarından belirgin zarar görmesine karşın zamanının önemli bir bölümünü seks yaparak ve cinsel konular düşünerek geçirir.
Kişi seks üzerine aşırı zihinsel meşguliyeti nedeniyle, yaşamının diğer alanlarında yerine getirmesi gereken sorumluluklara yeterince odaklanamaz. Birisi ile birlikte olduktan hemen sonra bir başkasını arzular. Yeni bir ilişkiye girmek için planlar yapar, fanteziler kurar. Bir cinsel ilişki, diğer bir ilişkiyi izler. Öylesine güçlü bir dürtüyle uyarı halindeyken ilişkiye girecekleri kişiler ve ortam için seçici davranmaya fırsatları olmaz. Kişiler, kendi sosyal statüsüne, bulunduğu ortama uygun olmayan cinsel ilişkilere girdiklerinde, yaşadıkları uygunsuz ilişkilerden dolayı suçluluk duymaya başlar. Suçluluk duygularının yarattığı sıkıntıyı hafifletmek amacıyla, yeni bir ilişki ile haz elde edebileceğini düşünen seks bağımlısı yeni ilişkiler ve arayışların peşinden koşmaya başlar… Böylece kişi kendini bir kısırdöngünün içinde buluverir. Bu döngü dört evreden oluşmaktadır.
Zihinsel uğraşlar evresinde kişi zamanının önemli bir bölümünü cinsel içerikli düşünceler ve fantezilerle geçirir.
Törenselleştirme evresinde ise kişinin cinsel içerikli uyaranlar ve bunlar karşısında yaptığı davranışlar orgazmdan daha ön plana geçer
Kompulsif(zorlantılı) seks davranışları evresinde, cinsel içerikli düşünceler, cinsel davranışlara dönüşür. Kişi cinsel eylemleri gerçekleştirdikten sonra umutsuzluk, depresif duygular hissetmeye başlar ve karamsarlık evresi gelişir. Çünkü cinselliği takıntı düzeyinde yaşayan birinin seks yaşamının kalitesi düşer, haz alma, orgazm olma giderek azalır ve zamanla kaybolur.
Eski bir porno yıldızı ve aynı zamanda seks bağımlısı olan Jennnifer Ketcham bir röportajında “Gününüzün tamamında sosyal hayatınız değil, seks hayatınız var. Biriyle buluşmak istediğinizde bu kafede değil, bir otel odasında oluyor. Normal bir işe sahip olamıyorsunuz çünkü odaklanma sorunu yaşıyorsunuz. Kendinizi sürekli bitkin ve tükenmiş hissediyorsunuz. Ama o yorgunluğa rağmen seks düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Seks bir haz unsuru değil, azap verici bir eyleme dönüşüyor” diyerek aslında tam da bu döngüyü anlatıyor.
CİNSEL HAYATLARI;
Seks bağımlıları, psikolojik ve fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için devamlı olarak cinsel içerikli aktivitede bulunurlar. Cinselliği zevk almak amacıyla değil, kendilerine acı veren duygulardan uzaklaşmak, stresle başa çıkmak için kullanırlar. Seks bağımlısı olan kişi mastürbasyondan, cinsel ilişkiye, internette porno sitelerinde gezinmekten, striptiz kulüplerine gitmeye, teşhircilikten, röntgenciliğe, para karşılığında ilişkilere girmeye kadar birçok etkinlikte bulunabilir. Bunları yaptıktan sonra kendilerini çaresiz, mutsuz ve utanç içinde hisseder. Cinsel dürtülerini kontrol edemez, gerektiğinde erteleyemezler. Cinsel davranışlarını azaltma ya da kontrol etme konusundaki girişimleri hep başarısızlıkla sonuçlanır. Sosyal ilişkilerinde bile flörtöz bir tutum içindedirler. Aşırı pornografik uğraş ve cinsel eylemler ön plandadır. Cinsel ilişkiye girilecek kişinin güzelliğinin, çekiciliğinin bir önemi yoktur. Önemli olan tek şey cinsel eylemdir. Orgazm anında beklenen doyuma ulaşamazlar. Orgazm coşkusu yüksek düzeyde olmadığından, ardından gelen rahatlama duygusu da tatmin edici değildir. Bu nedenle cinsel gerilim hali sürer. Arzuladıkları seks davranışlarını gerçekleştiremedikleri takdirde, yoksunluğa girerler aşırı kaygılı, sıkıntılı, huzursuz olabilirler, şiddet davranışı gösterebilirler.
Seks bağımlısı olan kişi, olumsuz ve tehlikeli kahramanlıklar gibi farklı seks davranışları gösterebilir. Riskli cinsel davranışlarının sıklığını ve şiddetini giderek artırma gereksinimi duyarlar, çünkü bu şekilde daha önce aldıkları/ alamadıkları hazzı yeniden yaşama şansını elde edeceklerini düşünürler.
Bazı kişilerde tek gecelik ilişkiler sık görülürken, bazı kişilerde birini elde edene kadar uğraşıp, elde edince başka insana yönelmek şeklinde davranışlar gözlenebilir. Seks bağımlılıları iletişim kurduğu kişilerin duygusal ve fiziksel olarak incinmesine neden olabilirler. Ailesel, mesleki, sosyal, ekonomik sorunlar yaşadıklarını ve her açıdan çökmekte olduklarını ve zarar gördüklerinin farkında olmalarına rağmen cinsel davranışlarını devam ettirirler.
KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Ülkemizde seks bağımlılığını görülme sıklığı ile ilgili yapılmış bir çalışma bulunmadığından oran bilinmemektedir. Cinselliğin konuşulmasının hala tabu olduğu toplumumuzda, gelişen teknolojiyle birlikte her türlü bilgiye ulaşma ve paylaşma kolaylığının sağladığı imkanlar sayesinde, seks bağımlılarının da sorunlarını yavaş yavaş paylaşmaya başladıklarını, bu durumu bir sorun olarak gündeme getirip yardım arayışlarına girdiklerini görmekteyiz
Cinselliğin daha aktif yaşandığı 20-50 yaş grubunda, kadın ve erkek her sosyo-kültürel düzeyden, her gelir grubundan görülebiliyor.
NEDEN OLUNUR?
İlgisiz, sevgisiz, güvensiz, kaos ve şiddet ortamında büyüyen çocuklar risk altındadır. Bu tür ailelerde yetişen çocuklar kendisiyle ilgilenilmediği ve ihmal edildiğini düşünen çocuk, hem aile bireyleriyle hem de çevresindeki insanlarla yakın ilişkiler kurmakta güçlük çeker. Seks bağımlılığının temelinde yakın ilişki kurma güçlüğü yatmaktadır. Partnerleriyle cinsel doyumu sağlayacak uyumu yakalayamazlar. Sürekli bir arayış içine girerler. Seks bağımlılığının genellikle çocukluk ve ergenlik çağında başladığı belirtilmektedir. Bu dönemde çocuklar sıkıntılarından uzaklaşmak ve rahatlayabilmek için mastürbasyonu keşfederler, porno filmler ve dergilere ilgi duyarlar. Cinsellik yoluyla rahatlamayı alışkanlık haline getiren çocuklar zamanla seks bağımlısı olabilirler. Seks bağımlılarının çocukluk öykülerinde cinsel, fiziksel ve duygusal istismar oldukça yüksek oranda olduğu görülmüştür. 2011’de vizyona giren Shame (Utanç) filminde seks bağımlısı olan Brandon ve kızkardeşi Sissy’nin çocukluk anılarının travmatik etkilerinin erişkinlikteki yaşamlarına olan etkisi çok güzel anlatılmış. Yaşanan travmalar, stres faktörleri seks bağımlılığını ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
Seks bağımlılarının kişilik yapıları incelendiğinde, kendine hayran olma, kendini büyük görme gibi narsistik özellikler ve borderline dediğimiz sınır kişilik yapısı görülmektedir. Genellikle çevrelerinde karizmatik kişiler olarak tanınırlar. Sosyal ilişkileri istikrarsız, hemcinsleriyle arası çok kötüdür, Duygularında iniş çıkışlar yaşayan, çabuk demoralize olan, sıkıntıya gelemeyen, sıkıntılarıyla baş etme konusunda yetersiz olan ve sürekli arayışlar içinde olan insanlardır. Sık sık içlerindeki boşluğu dolduramamaktan yakınırlar. Hayata bakış açıları genelde karamsardır.
TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Kişinin öncelikle bu durumu bir sorun olarak kabul etmesi ve tedavi arayışı içinde olması tedavinin birinci koşuludur. Psikoterapi tedavide başroldedir. Bireysel veya grup terapisi yapılabilir. Seks bağımlılığı davranışlarının öncelikle kişi için ne anlama geldiği tespit edilmeli, altta yatan faktörleri ortaya çıkarılmalıdır. Bağımlılık ile ilgili farkındalık kazanmak önemlidir. Terapinin temel amacı kişinin bu düşüncelerini kontrol altına alarak daha sağlıklı cinsel ilişki kurmasını sağlamaktır. Yurtdışında kendine yardım grupları da kurulmaya başlanmıştır. Örneğin, Adsız Seks Bağımlıları (Sex Addicts Anonymus) bu konuda sorun yaşayanların biraraya gelerek kurdukları önemli bir gruptur. Kişinin depresyonunun ya da eşlik eden başka bir psikiyatrik bozukluğunun tedavisi için ayrıca farmakoterapi tercih edilebilir.
Psikiyatrist Dr.Necati ÇOBANOĞLU
TEST
Seks Bağımlısı Mısınız?
1.Cinsel veya duygusal etkinliklerinizi sizin için önemli olan kişilerden saklıyor musunuz?
EVET ( ) HAYIR ( )
2.Normalde tercih etmeyeceğiniz yer ve durumlarda, normalde tercih etmeyeceğiniz kişilerle seks yapma ihtiyacı hissediyor musunuz?
EVET ( ) HAYIR ( )
3.Bir bakmışsınız gazetelerde, dergilerde veya diğer yayın organlarında cinsel isteği uyarıcı yazılar veya görüntüler arıyorsunuz. Bu durumu yaşadığınız oluyor mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
4- Partnerinizle seks yaptıktan sonra birlikte vakit geçirmek ve konuşmak yerine ondan uzaklaşıyor ya da onu kendinizden uzaklaştırıyor musunuz?
EVET ( ) HAYIR ( )
5- İnternette seks sitelerine ya da seks hakkında konuşmak için chat odalarına giriyor musunuz? Kendinizi sanal sekse kaptırıp zamanın nasıl geçtiğini unutuyor musunuz?
EVET ( ) HAYIR ( )
7- Aynı heyecan ve rahatlama seviyesini yakalayabilmek için cinsel veya duygusal etkinliklerin çeşidini ve sıklığını arttırmanız gerekiyor mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
8-Teşhircilik, röntgencilik, fuhuş, kendinden küçüklerle seks ya da açık saçık telefon görüşmeleri yaptınız mı? Yaptıysanız suçüstü yakalandınız mı?
EVET ( ) HAYIR ( )
9- Cinsel ilişkilerinizde hastalık veya gebelik ihtimali bulunuyor mu veya hastalık kaptığınız, gebe kaldığınız oldu mu? Cinsel ilişkileriniz şiddet veya zorlama içeriyor mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
10.Eski ilişkinizin sona ermesine yol açan sorunlar her yeni ilişkinizde de sürüyor mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
11- Seksle ilgili davranışlarınız, kendinizi umutsuz, depresif, suçlu ya da dışlanmış hissetmenize sebep oldu mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
12-Cinsel veya duygusal konulardaki davranışlarınız manevi değerlerinizle veya yetiştirilme tarzınızla çelişiyor mu?
EVET ( ) HAYIR ( )
Değerlendirme; sorulardan 4 ya da daha fazlasına ‘evet’ yanıtı verdiyseniz, seks bağımlısı olma ihtimaliniz oldukça fazla.
Psikiyatrist Dr.Necati ÇOBANOĞLU
Öncelikle bir psikiyatri uzmanına başvurmanız gerekiyor. Sorunun ne olduğu ortaya konduktan sonra gerekli tedaviniz başlanacaktır. Tedavide psikoterapi, ilaç tedavisi, her ikisi birlikte kullanılabilir. Geçmiş olsun.